BİRMANYA’DA ÖLÜ SAYISI 100 BİNİ BULABİLİR – YARDIMLAR YERİNE ULAŞAMIYOR

Myanmar’da bulunan bir Amerikalı diplomat, Nargis kasırgasında ölenlerin sayısının 100 bini aşabileceğini söyledi. Mylanmar’daki ABD maslahatgüzarı Shari Villarosa, Yangon’dan Washington’daki gazetecilere video konferans aracılığıyla yaptığı açıklamada, kasırganın vurduğu delta bölgesinde ölü sayısını n 100 bininin üzerinde olabileceği yönünde bilgi aldıklarını kaydetti. Diplomata göre, kasırganın vurduğu Irravaddi deltasında binaların yüzde 95’i yıkıldı.

 

Myanmar’ı hafta sonunda vuran kasırgada en son 22 binden fazla kişinin öldüğü, 41 bin kişinin kaybolduğu, bir milyon kişinin evsiz kaldığı bildirilmişti. Şiddetli kasırganın vurduğu Myanmar’da hayatını kurtarmayı başaran yüzbinlerce afetzedeye ulaşmaya çalışan uluslararası kuruluşlar, askeri yönetimin engellemesiyle karşılaşıyor. Dünyanın tahrip gücü en yüksek kasırgalarından birine sahne olan Myanmar’da en az 22 bin kişi öldü. Bu veriler resmi makamların bültenlerinde yer alıyor. Ancak ölü sayısının çok daha artmasından endişe ediliyor.

 

ActionAid adlı yardım kuruluşu en az 27 bin Myanmarlı’nın hayatını kaybettiğini bildirirken sürgündeki muhalif gruplar yönetimin gerçek kayıpları açıklamaya cesaret edemediğini öne sürüyor. Bu arada Hindistan’ın kasırga öncesi Myanmar askeri cuntasını uyardığı ancak, cunta rejiminin kasırganın meydana geldiği bölgedeki insanları tahliye etmediği bildiriliyor.

CEVRİYE GÜLER’E SON GÖREV

HABER VE FOTOĞRAFLAR: ERCÜMENT AYDIN

Cevriye Güler’in yüzlerce seveni ve dostu son yolculuğunda O’nu yalnız bırakmadı. DİTİB Eğitim ve Kültür Müdürlüğü personeli Güler, Köln DİTİB Genel Merkez’de kılınan cenaze namazının ardından, dua ve gözyaşları arasında Samsun-Havza’da bulunan Aile Mezarlığı’na defin edilmek üzere son yolculuğuna uğurlandı.

 

T.C. Düsseldorf Başkonsolosluğu Din Hizmetleri Ataşesi ve DİTİB Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Üstün, DİTİB Genel Müdür V. Mehmet Yıldırım, DİTİB birim müdürleri ve personeli, sivil toplum kuruluşlarının başkan ve yöneticileri, basın ve medya dünyasından temsilciler, iş adamları ile çok sayıda kişilerin katıldığı cenaze törenine vatandaşların da katılımı geniş oldu.

 

Berlin’deki yoğun programları nedeniyle cenaze törenine katılamayan, T.C. Berlin Büyükelçiliği Din Hizmetleri Müşaviri ve DİTİB Genel Başkanı Sadi Arslan’ın başsağlığı mesajı okundu. Arslan mesajında, “Cevriye Güler Hanım’ın vefatından derin  üzüntü duydum. Çok başarılı ve çalışkan bir arkadaşımızdı. Kendisine Allah’tan rahmet diliyorum. Başta eşi ve çocukları olmak üzere kederli ailesine, sevenlerine taziyelerimi bildiriyor, sabırlar diliyorum” dedi.

 

Cenaze töreninde bir konuşma yapan T.C. Düsseldorf Başkonsolosluğu Din Hizmetleri Ataşesi ve DİTİB Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Üstün, çok değerli bir personel arkadaşlarını kaybetmenin üzüntüsünü yaşadıklarını dile getirirken, Merhume Cevriye Güler hanımefendinin azimli, gayretli ve alçak gönüllü olduğunu, herkese güler yüzlü ve yakın davrandığını belirtti.

AKSOY’UN ÖLEN ANNESİNE KİLİSEDE TÖREN

İşadamı Erol Aksoy’un 86 yaşında hayata veda eden annesi Stavrinia Melek Aksoy, son yolculuğuna uğurlandı. Stavrinia Melek Aksoy için Arnavutköy’de bulunan Taksiarhis Rum Kilisesi’nde tören düzenlendi. Törene eşi İnci Aksoy’la birlikte katılan Erol Aksoy, basın mensuplarının sorularını yanıtlamak istemedi.

 

Törende Aksoy Ailesi’nin yanı sıra eski bakanlardan Işın Çelebi, Cavit Kavak, işadamları Yılmaz Ulusoy, Sedat Aloğlu, Faruk Süren, sanatçı Hülya Avşar, reklamcı Alinur Velidedeoğlu ve çok sayıda aile dostu hazır bulundu. Törenden önce matem için çanlar çalınırken, Arnavutköy Mukarasever Derneği bağış topladı. Kiliseye gönderilen çok sayıda çelenk dikkat çekti. İşadamı Aksoy, törenin ardından kiliseden çıkarılan annesinin naaşına son kez baktı. Stavrinia Melek Aksoy, Arnavutköy Rum Mezarlığı’na defnedildi.

AVUSTURYA, İMAJI KURTARMA DERDİNDE

Avusturya Adalet Bakanı Maria Berger, 24 yıllık ensest vakasında yetkililerin yetersiz kaldığını itiraf etti. Avusturya Adalet Bakanı Maria Berger, ensest olayının zanlısı Josef Fritzl’in 1984’te kızı Elisabeth hakkında polise ‘tarikata girdi’ şeklinde bilgi verdiğini, ancak zanlının iddiasının yeterince araştırılmadığını söyledi. “Der Standard” gazetesinin sorularını yanıtlayan Berger,  “benzer bir vaka günümüzde gündeme gelse yetkililerin tavrı kuşkusuz çok daha farklı olurdu” dedi. Avusturya Adalet Bakanı Berger, benzer olayları daha hızlı aydınlığa kavuşturmada yardımcı olabilecek noktaların gözden geçirildiğini belirtti.

 

Avusturya Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanan bir yasa paketinin bu hafta içinde Bakanlar Kurulunda görüşülmesi bekleniyor. Uzun süreli cinsel suçlara 10 ile 20 yıl arasında hapis cezası öngörülüyor. Cinsel suçlardan hapis cezasını çekenlere cezaevi sonrasında terapi zorunluluğu getirilirken okul ve kreşlere yaklaşma yasağı getiriliyor. Yaklaşık bir yıldır üzerinde çalışılan yasa paketi, güvenlik birimlerinin yanı sıra çocuk ve gençlik merkezi uzmanlarının yararlanabileceği bir ‘cinsel suçlular veritabanı’ oluşturulmasını öngörüyor.

 

Josef Fritzl’in avukatı Rudolf Mayer, dünyanın birçok ülkesinden tehdit mektupları aldığını söyledi. Viyana Barosuna kayıtlı avukat Mayer, hakkında basında çıkan yazılara, “Kimse benim müvekkilimin eylemleri için anlayış çağrısı yaptığımı söyleyemez” diye tepki gösterdi. Mayer, tehditler içeren mektup ve e-postaların başta Hollanda ve İngiltere olmak üzere dünyanın farklı noktalarından gönderildiğini söyledi.

 

Bu arada polis yetkilileri, Josef Fritzl’in öz kızı ve torunlarını yıllarca hapis tuttuğu bodrum katında incelemelerine devam ediyor. Fritzl’in, pencereleri bulunmayan bodrum katını çok sayıda beton geçit ve elektronik devreler aracılığıyla kaçışı mümkün olmayan bir hücreye dönüştürdüğü belirtildi.

 

73 yaşındaki Josef Fritzl, öz kızı Elisabeth’i 24 yıl boyunca evinin bodrum katında hapis tuttuğunu ve kendisinden 7 çocuk yaptığını itiraf etti. 7 çocuktan biri doğumdan kısa süre sonra öldü. Kalan 6 çocuktan üçü Josef Fritzl tarafından torun gibi yetiştirıldi. Diğer üçü ise hiç gün ışığı görmeden anneleriyle birlikte bodrumda kapalı kaldı.

ALMAN ANAYASA MAHKEMESİ’NİN TÜRKİYE-AWACS-NATO KARARI

Almanya’da Anayasa Mahkemesi, Alman askerlerinin 2003 yılının AWACS tipi erken uyarı uçaklarında Türkiye sınırını korumak amacıyla görev yapmış olmalarını anayasaya aykırı olduğuna karar verdi. Federal Alman Anayasa Mahkemesi, 2003 yılında Türkiye üzerinde caydırma amaçlı uçuşlar yapan NATO bünyesindeki Awacs keşif uçaklarında, Federal Meclis’in onayı olmaksızın Alman askerlerinin de görev almasının, Anayasa’ya aykırı olduğu hükmüne vardı.

 

O dönem iktidarda olan Sosyaldemokrat-Yeşiller koalisyonu, Irak savaşının başlarındaki sözkonusu erken uyarı uçuşlarında Alman askerlerinin de görev almasını, “Almanya’nın NATO üyeliğinden kaynaklanan doğal bir yükümlülük” olarak değerlendirmiş ve meclis onayına gerek duymamıştı. Sözkonusu NATO misyonuyla ilgili Anayasa Mahkemesi’ne başvuru Hür Demokrat Parti tarafından yapılmıştı. Schröder hükümetinin iddia ettiği gibi Türkiye üzerindeki  uçuşların “rutin” amaçlı olmadığını savunan Liberaller, Anayasa Mahkemesi tarafından haklı bulundu.

BİLİMCİLER CAHOKIA’NIN SIRRINI ARAŞTIRIYOR

Kısaca ‘Bilimciler’ olarak anılan bilim adamları ve bilim kadınları, bundan 800 yıl kadar önce Kuzey Amerika’da Mississippi Nehri çevresinde yaşayan ‘Cahokia’ Kültürü’nün sırlarını araştırıyor. Dünya Kültür Mirası çerçevesinde değerlendirilen bölge için UNESCO da maddi destek sağlıyor.‘Cahokia’ kentinin özelliği, 15. yüzyılda sakinleri tarafından terkedilmiş olması. Cahokia’da yaşayanlar 15. yüzyıldan itibaren kenti bilinmeyen bir sebeple terketmişler ve Cahokia’nın kalıntıları günümüze dek gelmiş.

Bilimcilerin şimdiye kadar yaptığı araştırmalarda çok önemli bulgulara rastlanmış. 74 bin metrekare üzerine kurulu kentte zaman zaman 20 bin insan yaşamış. Topraktan yapılmış piramitler için 14 milyon metreküp toprak kullanılmış. 

 

En ilginç bulgu ise; 40 yaşlarında ve 1050 yılında öldüğü belirlenen bir kişinin 20 bin midye kabuğu ve 800 kullanılmamış okla gömülmüş bir halde bulunması. Bahsi geçen cesedin yanında ise; elleri ve kafaları gövdelerinden ayrılmış 4 erkek ve boğularak öldürülmüş yaşları 15 ilâ 25 arasında değişen 53 kadın cesedi bulundu. Bilimciler Chokia’da şimdiye kadar 280 iskelet çıkardılar. (KAYNAK: WIKIPEDIA – GERMANY)

BERLİN’DE GENÇLİK UYUM ZİRVESİ

Almanya’da Gençlik Uyum Zirvesi’nin Berlin’de yapıldı. Zirveye, Almanya’nın farklı kentlerinden gelen yaşı 16 ila 28 arasında değişen yaklaşık 80 genç katıldı.

 

Gençler, oluşturulan çalışma gruplarında sorunlarını ve çözüm önerilerini tartıştıktan sonra, önce Göç ve Uyumdan Sorumlu Federal Devlet Bakanı Maria Böhmer, ardından da Başbakan Angela Merkel ile biraraya geldiler. Yarısından çoğu göçmen kökenli olan gençler, çalışma gruplarında hazırladıkları raporları Başbakan Merkel ve Bakan Böhmer’e sundular.

 

Berlin’de yapılan İkinci Gençlik Uyum Zirvesi’nin son oturumunu, Başbakan Angela Merkel açtı. Başbakan Angela Merkel sözlerine “çalışmalarınızı tamamladığınıza inanıyorum ve İkinci Gençlik Uyum Zirvesi’nde çıkan sonuçları merakla bekliyorum” diyerek başladı. Başbakanlık’ta yapılan ve bir gün süren zirvede buluşan yaklaşık 80 genç; eğitim, meslek eğitimi ve boş zamanların değerlendirilmesi başlıklarını taşıyan üç çalışma grubunda bir araya geldi.

 

Bu çalışma gruplarında sorunlarını, çözüm önerilerini ve isteklerini tartışan gençler, hazırladıkları raporu Başbakan Angela Merkel ile Göç ve Uyumdan Sorumlu Federal Devlet Bakanı Maria Böhmer’e sundular.

 

 

 

Eğitim başlıklı çalışma grubuna katılan gençler, sundukları raporda, fırsat eşitliği ve okulların kalitesinin arttırılmasını istediler. Farklı kültürlere karşı nasıl bir tutum izlenmesi gerektiği konusunda öğretmenlere meslek içi eğitim verilmesini önerdiler.

 

Raporu Merkel’e sunan, Türk gençlerinin kurduğu “Deukisch” Derneği’nin başkanı Aylin Selçuk vermek istedikleri mesajı şöyle dile getirdi: “Almanya’da etnik entegrasyondan daha fazla, sosyal entegrasyon problemi var ve bu sosyal entegrasyonu biz nasıl değiştirebiliriz; eğitim çok önemli. Bu nedenle de eğitim sisteminde çalışmalar gerekli. Ve önemli diğer bir nokta da velilere, eğitim sistemi hakkında bilgi vermek.”

JÜLİDE DANIŞMAN – DW